11 Haziran 2009 Perşembe

röportaj || hande Yener


Hande Yener



Hande Yener, yepyeni albümü “Hayrola” ile müzik marketlerdeki yerini alır almaz sanatçıyla bir araya geldik ve bu yeni albümle ilgili gelişmeleri konuştuk.

DEVAMI GELECEK DEMİŞTİNİZ... AYNI EKİPLE BU KEZ BİR ÖNCEKİNDEN DE OLDUKÇA FARKLI BİR İŞ ORTAYA ÇIKARMIŞSINIZ. LÜTFEN BİZE EKİBİNİZDEN VE ALBÜMDEN BAHSEDER MİSİNİZ ?

“Hayrola” albümü yaklaşık bir hafta evvel müzik marketlerde yerini aldı. Son dönemde yaşadığımız, yaklaşık bir senedir yaşadığım bir çok şeyi anlatmaya çalıştığım güncel bir albüm. Erol Temizel ile çalıştık ilk kez (gülüyor), ilk kez değil tabi ama her seferinde ilk kez gibi heyecanlı ve değişik. Erol Temizel müzik prodüktörümüz bütün besteler, aranjeler ona ait. Görsel olarak yine Kemal Doğulu ile çalıştık. Biraz azaldık ama herkes işini çok profesyonelce yapıyor ve çok iş yapıyor. Beste yapıyor, mix yapıyor, mastering yapıyor, aranjman yapıyor, Kemal fotoğraflarımı çekiyor, grafiği ile ilgileniyor, hangi ortamda çekileceğine kadar o yönlendiriyor.Bu önemli sorumlulukların bu kadar profesyonel insanlarla olması benim için çok büyük bir avantaj. Yıllardır bunun eksikliğini çok yaşıyordum ne görsellerimden ne de bestelerden memnun olmuyordum. İstediğim kadar cesur olamıyordum ama son üç albümdür çalıştığım, işlerinin starlarıyla benim de yönüm daha net belli oldu, çünkü insanın içindekini gösterebilmek için gerçekten harika bir ekibe ihtiyaç duyuyor. O yüzden onlarla çok iyi bir iş başardığımızı düşünüyorum.

İNSANLAR DA BU DEĞİŞİME BİRAZ ALIŞTILAR VE BİR ÖNCEKİNDEN DAHA SICAK BAKIYORLAR SANIRIM ...

Zaman çok önemli. Bir de ben “Hipnoz” albümüne şirketle ayrılık yaşadığım için hiç video çekmedim. “Hipnoz”un klibi yasaklandı falan. O yüzden de görsel destek olmadan, basın desteği olmadan, ona rağmen çok farklı kitleler o albümü sevdi. Dediğiniz gibi biraz alışma meselesi. “Hayrola” için şunu söyleyebilirim. Daha kolay alıştılar çünkü daha sıcak buldular. Tabi ki benim de gelişmiş olmam ve ne istediğimi net olarak anlatabilmemden kaynakla daha netti. Konular belki çok daha cazip gelmiş olabilir mesela “Hayrola” çok günümüzü anlatan bir şarkı gerçekten de “Deliler” de öyle.. O yüzden bir şekilde hem alıştılar hem de şöyle düşünüyorum, benim de en büyük sıkıntım buydu; müzikte değişiklik olmalı, başka tarzlar da olmalı hep bir tarzın peşinden gidip çoğalmamalıyız. O yüzden kendi hayat duruşumu, kendi müziğe bakış açımı çok net yansıttığım bir proje. Sanırım en çok bu samimiyet çok etkiledi. Ne mutlu bana, buna da alıştıkları için ama çok da alışmasınlar tabiki çünkü değişim hep olacak. Bu bir zevk, yeni bir şey dinlediklerini düşünerek dinlemeliler her zaman.

HEP AYNI ŞEYİ TÜKETMEMELİLER BELKİ ...

Evet evet, insanların kendilerinin de hayattan sıkılma sebebi bu zaten. Rutin yaptığımız zaten bir çok şey var. Yemek yemek, uyumak, yatmak, kalkmak bunlar bile bir süre sonra insan için sıkıcı olabiliyor. O yüzden hayatımızı ne kadar renklendirebilirsek ve farklı şeyler görürsek bence o zaman daha eğlenceli olacak hayat ve yaşamaya değer olacak.
“Hayrola”nın videosu yine öncesinde çok uzun çalışmalarla oluştu. Ben özellikle kendi duruşumla ilgili, danslarımla, şarkılarımı ifade edişimle ilgili destek aldım profesyonel bir dansçıdan sevgili Nur Sonbahar’dan. Ona buradan teşekkürler ediyorum. O zaman tabi o öz güven çok daha fazla oluyor ve nerede duracağımızı bilerek adım atmak yönetmenimizle ... O çalışma bana göre benim diğer işlerime göre çok daha profesyonel. Çünkü ne benim öyle bir duruşlarım ne danslarım ne de kendimi bu kadar rahatça ifade edebildiğim bir klibim yok. Ne de bu kadar profesyonel olabildiğimi düşünüyorum bugüne kadar. Görsel olarak da zaten bütün o enerjiyi yansıtmaktı benim amacım. Benim amacım ve dileğim şarkıyı hissettirmek ve bizdeki enerjiyi dinleyiciye aktarmaktı.

PEKİ HAVADA ASILI KALDIĞINIZ SAHNELERDE BU İFADEYİ KORUMAK ZOR OLMADI MI ?

Havada asılı kaldığım sahneler oldukça zordu, ortamda değilsiniz yeşil bir duvarın önünde havadasınız ama yine de neler olacağını çok net hissettiğim için, kendimi nasıl göreceğimi, mümkün olduğu kadar kastım vücudumu, dansçı gibi durmaya çalıştım ve o beni çok yordu. Kendimi yerden yere attığım bölümler oldu dizlerimi, bileğimi incittim morardılar ama büyük bir zevkle sabaha kadar devam ettik şu anda da izlemek büyük bir zevk veriyor bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder